IMF : International Monetary Fund (Uluslararası Para Fonu)
GDP : Gross Domestic Products (Gayri Safi Yurtiçi Hasıla) Bir yıl içerisinde üretilen toplam nihai mal ve hizmetlerin parasal değerini o dönemin fiyatlarıyla ölçer. Yıllar bazında incelendiğinde, bir ekonomideki büyüme veya daralmayı gösterir .
PPP : Purchasing Power Parity (Satın Alma Gücü Paritesi) Satın alma Gücü Paritesi farklı ülkelerin nispi satın alma gücünün ölçümü anlamına geliyor. Farklı ülkelerdeki aynı malların fiyatlarının genellikle Amerikan Doları’na çevrilmesi ile ölçülüyor. Bu kuramın ardında yatan gerekçe; malların ucuz olduğu ülkelerden daha pahalı olduğu ülkelere ihraç edilmesi. Bu koşullarda bir mal ucuz olduğu ülkeden satın alınacak ve pahalı olduğu yerde satılarak kazanç sağlanacaktır.
IMF verilerine göre kişibaşına düşen GDP'nin en yüksek olduğu ülke 2018'de olduğu gibi 2019'da da Luxemburg. Luxemburg'da bu rakam 2018'de 120,061 ABD$ iken 2019 tahmini bu rakamı 115,203 ABD$ olarak gösteriyor.
Bireyin satın alma gücü paritesi incelendiğinde ise, 2018 yılında dünyada en yüksek oran 128,703 ABD$ ile Katar'da. Katar vatandaşının 2019 tahmini satın alma gücü paritesine göre harcayacağı rakam ise tam 133,254 ABD$.
Ne yazık ki Türkiye'nin GDP ve PPP göstergeleri hiç iç açıcı değil. Verilere göre Türkiye GDP sıralamasında 2018 yılında 11,114 ABD$ ile GDP sıralamasında 68. sırada yer alırken 2019 yılı tahmini verilerine göre 7,615 ABD$ ile 86. sıraya geriliyor. Bu rakamlar her bir Türk vatandaşına milli gelirden düşen payın bir yıl gibi çok kısa bir sürede %31 azalacağını gösteriyor. Bu durum bizi GDP sıralamasında Dominik, Libya, Botswana ve Gabon'un bile gerisine götürüyor.
Satın alma gücü paritesi incelendiğinde ise 2018 yılında 28,347 ABD$'dan (54. sıra) 2019 yılında 28,625 ABD$'a yükselindiği ancak 59. sıraya geriledimiz görülmekte.